MELİKE DEMİRAĞ ’79 YILINDA!

MELİKE DEMİRAĞ ’79 YILINDA isimli bu albüm “Malumu İlam” eden bir içeriğe sahip.

Herkes tarafından bilinen fakat bilinmiyormuş gibi davranılan, görmezden gelinen malumun açıkça

ve cesurca ilamı...

MELİKE DEMİRAĞ ’79 YILINDA albümünde tezatlara vurgu yapılıyor, ülkedeki gerçek hayatla, yaşandığı varsayılan hayat arasındaki uçurum en keskin haliyle anlatılıyor. Bu arada ülkenin batısı ile doğusu arasındaki koşul farklılıklarına özellikle dikkat çekiliyor.

Ülkenin iki ucu arasında mevcut olan bu farklı koşullar hayatın her alanında yaşansa da özellikle sağlık alanında yaşanan çaresizlik, sanatın etkileyici gücü kullanılarak vurucu bir dille anlatılıyor. Sadece bebeklerin, hastaların, annelerin yaşadığı çaresizlik değil, doktorların yaşadığı çaresizlik de anlatılıyor ve bu anlatımda devlet suçlanmıyor. Sorumsuz, ilgisiz, bencil siyasilere, kapitalist sistemin tüketimle var olabilen işleticilerine dolaylı olarak dikkat çekiliyor.

TV de insanlara eskimiş naylon çoraplarından paspas yapmaları ve yeni çoraplar almaları öğütlenirken yahut şampuanlar ipek gibi saçlar vadederken, gerçekte yalınayak yaşayan ve saçlarını yıkamak için sabun dahi bulmakta zorlanan insanların çokluğu dillendiriliyor.

1979 yılında; tıbbi desteğe erişim imkanı olmadığı için, basit hastalıklarda bile gerçekleşen ölümlerin “Alın Yazısı” olarak değerlendirilmesinin modern insanda yarattığı isyan aktarılıyor.

Unesco’nun “Dünya Çocuk Yılı” ilan ettiği 1979 yılında, Türkiye’de önlenebilir çocuk ölümleri, çocuk beslenme yetersizlikleri, çocuk eğitiminde eksiklikler yaşanmaktaydı ve Türkiye 23 Nisan Uluslararası Çocuk Şenliğinin ilkini düzenliyordu... Bir doktor, kendisine getirilen bir çocuğu yaşatmak için çabalarken ve imkansızlıklardan dolayı kurtaramadığı çocuğun ölümüyle kahrolurken, aynı anda Tv ekranlarından dünyaya neşeli ve sağlıklı Türk çocukları gülümseyerek dans ederken yansıtılıyordu...

ŞAT YAPIM ve ŞANAR YURDATAPAN bu tezatlığı görmezden gelmeyerek, her zamanki duyarlılığıyla MELİKE DEMİRAĞ ’79 YILINDA albümünü yapmıştı. Türk pop müziğini, yani sanatı kullanarak yine gerçekleri söylemişti. Bu gerçekçilik, o yıllarda daima toz pembe tablolar çizmekte ısrar eden Siyasileri ve bir yıl sonra idareye hakim olan Askeri Otoriteyi rahatsız etti...

Sivil Yönetimi, ülke sorunlarına çözüm getirmek konusunda “beceriksizlikle” suçlayarak deviren Askeri Otorite, gerçekleri söyletmemek konusunda onlardan daha becerikliydi...

Çizilen pembe tabloyu gerçekleştirmek temenni ediliyordu fakat zordu. Sorunları çözmek yerine üstünü örtmek, görmezden gelmek daha kolaydı. Çözüm isteyen insanları “vatan haini” ilan etmek imkanı vardı...

Ve Başta MELİKE DEMİRAĞ ile ŞANAR YURDATAPAN olmak üzere ŞAT YAPIM bir anda vatan haini ilan ediliverdi... Öyle ki ŞAT YAPIM’ın kaydettiği bantlar bile “suçluydu”...

Sadece tüm insanlığın refah içinde yaşamasını ve sömürülmemesini isteyen, bunu da sadece sanatla dile getiren genç sanatçılar “haksız ve gereksiz” yere yaralandılar...

MELİKE DEMİRAĞ ’79 YILINDA albümünü dinlerken ister istemez bir zaman karşılaştırması yapacaksınız. Yaşamımızın değişen ve aynı kalan yönlerini göreceksiniz. O yılların, bu gün özlem duyduğumuz tüm o güzel yanlarına rağmen zor yıllar olduğunu, 37 yılda hem ekonomik olarak hem de fikren çok yol aldığımızı fakat daha çok yol almış olmamız gerektiğini düşüneceksiniz...

Albümdeki tüm eserlerin söz, müzik ve düzenlemeleri ŞANAR YURDATAPAN’a ait. Albümde MELİH CEVDET ANDAY ve NAZIM HİKMET şiirlerinin besteleri ve Siirt yöresine ait halk türkülerinin ezgileri de yer almakta.

Ossi Müzik – Plak ve Ben sitesinin iş birliği ile yayınlanan MELİKE DEMİRAĞ ’79 YILINDA albümünün yapımcısı Hakan Eren. Orijinal kayıtlar dijital ortama Bora Ebeoğlu ve Londra Abbey Road Studios aktardı. Kapak grafik tasarımı orijinal plak kapak resimlerinden Onur Ulutaş tarafından uyarlandı.

MELİKE DEMİRAĞ ’79 YILINDA albümünü yeniden plak olarak yayınlayarak, iyi niyetli ve meşru çabaların bir daha asla “suçlanmaması” “cezalandırılmaması” için ufak da olsa bir katkı sağlıyorsak mutlu oluruz...